Hz. Ömerin Adaleti
Adalet denildiği zaman aklan ilk gelen isimlerden biri, İslamın güneşi ve peygamberi olan Hz. Muhammedin (a.s.) ardından ikinci halife olan Hz. Ömer (r.a.)dır. Cehalet devrinin Ömer bin Hattabı, İslam ile müşerref olmakla beraber kamil bir insan olmuş, aşere-i mübeşşereden kabul edilmiş ve en mühim olanı da emirul müminin niteliğine sahip olmuştur.
Hz. Ömerin hayatı boyunca en çok ehemmiyet verildiği ve üzerine durduğu bir husus vardır ki, o da adalettir. Bu hususta bütün liderlere önderlik etmiş, hem şahsi meselelerinde, hem işlerinde her daim hakka riayet eden bir Devlet Başkanı olan Hz. Ömer, iman ve adaleti birbiri ile müşerref kılmış ve hatta belki de kendisinden sonra kimseye nasip olamayacak adil bir devlet adamı niteliğine sahip olmuştur.
Hz. Ömerin Ailesi
İslamiyete yıllarca hizmet etmiş, cesaret, adalet ve kahramanlığı ile dillere destan olmuş olan Hz. Ömerin babası Mekkenin en önemli tüccarlarından Hattab bin Hufeyl, annesi ise bir rivayete göre beni Mahzum kabilesine mensup olan Ebu Cehilin kız kardeşi, diğer bir rivayete göre ise amcasının kızı olan Fatıma bin Haşamdır.
Hz. Ömerin hayatı boyunca pek çok evlilik yaptığı bilinmektedir. Bu evlilikler İslam ile müşerref olmadan önce ve olduktan sonra yapılan evliliklerdir. Hz. Ömer İslamiyet ile müşerref olmamışken ilk olarak Kureyşin Cumahoğulları kabilesinden Osamn bin Mazunun kız kardeşi olan Zeynep bint-i Mahzun ile izdivaç etmiş ve bu izdivacından Abdullah, Hafza ve Abdurrahman dünyaya gelmiştir. Abdullah bin Ömer, ashab-ı kiramın önde gelenlerinden olup, kız kardeşi Hafza ise Hz. Muhammedin (a.s.) ile izdivaç etmiştir.
Adalet denildiği zaman aklan ilk gelen isimlerden biri, İslamın güneşi ve peygamberi olan Hz. Muhammedin (a.s.) ardından ikinci halife olan Hz. Ömer (r.a.)dır. Cehalet devrinin Ömer bin Hattabı, İslam ile müşerref olmakla beraber kamil bir insan olmuş, aşere-i mübeşşereden kabul edilmiş ve en mühim olanı da emirul müminin niteliğine sahip olmuştur.
Hz. Ömerin hayatı boyunca en çok ehemmiyet verildiği ve üzerine durduğu bir husus vardır ki, o da adalettir. Bu hususta bütün liderlere önderlik etmiş, hem şahsi meselelerinde, hem işlerinde her daim hakka riayet eden bir Devlet Başkanı olan Hz. Ömer, iman ve adaleti birbiri ile müşerref kılmış ve hatta belki de kendisinden sonra kimseye nasip olamayacak adil bir devlet adamı niteliğine sahip olmuştur.
Hz. Ömerin Ailesi
İslamiyete yıllarca hizmet etmiş, cesaret, adalet ve kahramanlığı ile dillere destan olmuş olan Hz. Ömerin babası Mekkenin en önemli tüccarlarından Hattab bin Hufeyl, annesi ise bir rivayete göre beni Mahzum kabilesine mensup olan Ebu Cehilin kız kardeşi, diğer bir rivayete göre ise amcasının kızı olan Fatıma bin Haşamdır.
Hz. Ömerin hayatı boyunca pek çok evlilik yaptığı bilinmektedir. Bu evlilikler İslam ile müşerref olmadan önce ve olduktan sonra yapılan evliliklerdir. Hz. Ömer İslamiyet ile müşerref olmamışken ilk olarak Kureyşin Cumahoğulları kabilesinden Osamn bin Mazunun kız kardeşi olan Zeynep bint-i Mahzun ile izdivaç etmiş ve bu izdivacından Abdullah, Hafza ve Abdurrahman dünyaya gelmiştir. Abdullah bin Ömer, ashab-ı kiramın önde gelenlerinden olup, kız kardeşi Hafza ise Hz. Muhammedin (a.s.) ile izdivaç etmiştir.